"SİYASET HİZMET İÇİN YAPILIR"

İl Genel Meclisi Eski Üyesi, siyasetçi Oktay Bakır ile emlak piyasasını konuştuk.

Kalem Medya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Orhan Karakaş’a röportaj veren Bakır, Milletvekillerinin vatandaşların gözündeki durumu, siyaset ile vatandaş iletişimi hakkında da görüşlerini ve gözlemlerini aktardı.

Depremden sonra emlak piyasasının kötü geçtiğine vurgu yapan Bakır, özellikle konut kredi faiz oranlarının çok yüksek olduğuna dikkat çekerek, bunun da piyasaları olumsuz etkilediğini belirtti.

Siyasetin iletişim ve hizmet alanı olduğuna vurgu yapan Bakır, vatandaştan kopuk bir siyasetin başarı getirmeyeceğini söyleyerek, Karakaş’ın soruları ışığında şunları kaydetti.

Sözlerime başlarken şahsınızda Orhan Bey Kalem Medya Grubu’na teşekkürlerimi sunuyorum.

Neden? Çünkü gerçekten objektif gazetecilik anlayışı doğrultusunda hareket ederek, memleketimizin sorunlarının tespiti ve çözümü yolunda büyük çabalar veriyorsunuz.

Bu bağlamda örneğin eğitim başta olmak üzere sağlık, tarım, ekonomi ve yerel sorunlar noktasında göstermiş olduğunuz duyarlılık takdire şayandır. Tekrar tekrar teşekkürlerimi iletmek istiyorum.

Gelelim sormuş olduğunuz sorunun yanıtına.

Evet, 2024 yılını değerlendirmek gerekirse kendi açımdan bir inşaat süreci olarak geçti. Çünkü bilindiği üzere gayrı menkul işleri ile uğraşmaktayım. Özelde benim açımdan yıl tam bir meşguliyet süreciyle bitti diyebiliriz.

Siyaset alanım açısından değerlendirmek gerekirse de Orhan Bey 2024 yılında biliyorsunuz yerel seçimler yapıldı.

Ben iki dönem daha ince AK Parti çatısı altında İl Genel Meclisi Üyeliği yaptım.

Mart 2024 Yerel Seçimlerinde ise tekrar aday adayı oldum. Ancak listeler açıklandığında olmadığımı gördüm. Başka arkadaşlar tercih edilmişti. Bunu da değişen milletvekili ve değişen ilçe teşkilatı sürecine bağlıyorum. Şartlarımız uyuşmamış olabilir. Dolayısıyla listeye girmedim. Elbette insan ister istemez üzülür. Hayır desem yalan olur. Yukarıda da belirttiğim gibi ben daha önce 10 yılımı verdim. Bu 10 yılı dolu dolu geçirerek, hizmet yaparak bitirdim. Bu anlamda da vicdanen rahatım. Yaptıklarımızdan ötürü iyi bir yer bıraktık. Dostlarımız, çevremiz benim halen listede olduğumu biliyorlar. Bu teveccüh inanın beni gururlandırmaktadır. Dolayısıyla da bugüne kadar desteklerini esirgemeyen tüm halkımıza teşekkürlerimi sunuyorum.

Halen vatandaşlarımızın taleplerini alıyor ve ilgili yerlere iletiyorum. Çünkü bizde hizmet yapmak süreli değildir. Hizmet yapmak anlayışımız süreklidir. İlk günün heyecanı halen üzerimizdedir. Siyaset hizmet için yapılır.

Orhan Bey 2024 yılı aynı zamanda bir seçim yılıydı. 31 Mart Yerel Seçimleri yapıldı. Bu bağlamda nereye giderseniz gidin siyaset konuşuluyordu.

Elbette bu süreçte kendim aktif listelerde olmadığım için bir anlamda süreci dışarıdan bakan birisi olarak izliyordum. Gözlemlerimi bir vatandaş duruşu ile yapıyordum.

Bakıldığında genel seçimler sürecini de katarsak 2 yıldan beridir 4 milletvekilimizin de fazla bir katkı yaptıklarını görmedik. 4 Milletvekili de aynı şekildedir. Vatandaşlar memnun değiller. Ben yıllarımı siyasete verdim. Hangi ortama gittiysem konuşuluyor. O verimi vermediler. Mesela bakıyorsunuz birkaç ay içerisinde millet dilinde de ve basında da açıklanıyor, bir siyasi boşluk var. Özellikle Kâhta’da ve Adıyaman’da. Sağ olsunlar daha önce vekillik yapan, bakan yardımcımız Sayın Ahmet Aydın veya Mehmet Metiner gibi o boşluğu doldurmaya çalışıyorlar. Ahmet Aydın Beye bakıyorsunuz sürekli aramızdalar. Sürekli vatandaşlarla ilgilenmekteler. Örneğin köy gezilerini hiç ara vermeden sürdürmektedir. Kısa bir süre önce yine bölgemizde geziler yapıyordu. Vatandaşlarımızın sorunlarını dinliyordu. Hatta geçenlerde benim de eşlik ettiğim köy gezisinde ismini vermeyeyim bir Adıyaman milletvekilimiz de vardı. Ama baktık vatandaşlar hep Ahmet Beye yöneliyordu.

Vatandaşın bakış açısı ile Ahmet Beyin siyasi duruşu birbirine çok uygun. Burada büyümüş. Çünkü Ahmet Bey buradaki insanların dilinden anlıyor. Mesela bizim diğer milletvekillerine bakıyorsunuz örneğin Sayın ishak Şan’ı söyleyeyim. Adam 20 yıldır Ankara’da, toplumun içerisinde kalmamıştır. Vatandaşlardan kopuklar. Vatandaşın telefonunu bile açmıyorlar. Ancak öbür tarafta bakan yardımcımız Sayın Ahmet Aydın deyince sanki 50 yıllık dostunmuş gibi samimi ve sıcak bir diyalog kuruyor. Yani seni dinliyor. Senin sorununu not alıyor ve çözümü için çaba veriyor. Vatandaşlarla, seçmenlere güçlü bir iletişim kurabiliyor. Değer veriyor. Mesela 3 gün önce Eskitaş Köyünde Camii açılışı vardı. Akıncılar da keza öyle. Akabinde Narince’ye gidildi. Ahmet Bey için muhteşem bir karşılıma oldu. Millet ona yaklaşıyor. O millete yaklaşıyor. 2002 yılı AK Partideki ilk duruşu, ilk heyecanı ne ise bugün de aynı heyecan aynı çalışma azmi Ahmet Beyde var. Bunu gözlemledik. Herkes bunu görüyor. Ve başka bir şey bu açılış ve gezilere katılan köy muhtarları ve köylerin ileri gelenleri 4 milletvekilimiz için millete yaklaşmama ve telefona çıkmama durumunu Ahmet Beye şikâyette bulundular.

Ben kendim bir AK Partili olarak, bir siyasetçi olarak Adıyaman’ımıza üzülüyorum. Neden diyeceksiniz? Çünkü şu an siyaseten Adıyaman’a baktığımızda Tutdere en üst çıtadadır. Sayın Tutdere CHP’nin belediye başkanıdır. Bu nedir? Vekillerimizin vatandaşlarımıza yanaşmamasından kaynaklanıyor. İlgilenmemesinden kaynaklanıyor. Ben buna bağlıyorum. Aksi takdirde tablo, durum farklı olabilirdi.

Depremden beri emlak işleri adeta durmuştur. Türkiye geneli durumun böyle olduğu denilse de deprem bölgesinde çok daha kötü bir vaziyet vardır. Yaklaşık 11 yıldır emlak işleri ile ilgilenmekteyim. Daha böyle bir durgunluk görmedim.

Bir de Orhan Bey konut kredi faizleri çok yüksek. Vatandaş kredi çekemiyor. Bunun da piyasaları olumsuz etkilediğini söylemek mümkündür. Ancak deprem öncesi konut kredileri faizleri çok uygundu. Satışlar iyi düzeydeydi. Fakat dediğim gibi deprem sonrası durum herkesi olumsuz etkiledi. Faiz politikası bir daha gözden geçirilsin. Sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi 2025 yılının ortalarında piyasaların iyileşeceği belirtiliyor. Biz de bekliyoruz.

2025 Yılının çeyreğinden sonra ekonominin, piyasaların düzelmesi temennimizdir.

Bu bağlamda eski günlerimize döneceğimize inanıyorum.

Bu aralar hayat pahalılığı çok kötü seviyededir. Fakat şunun altını da çizmek istiyorum. Mutlaka yoğun bir denetim yapılmalıdır. Çünkü birçok ürün ve kalemde fahiş artışlar yapılmaktadır. Bunun iktidarın ekonomi politikası ile ilgisi yoktur. Kendi kendilerine durumdan vazife çıkaran vicdansızlar var. Bu vicdansızlara dur demek de devletin organlarına düşüyor. Dediğim gibi mutlaka sıkı bir denetim uygulanmalıdır.

Sözlerime son verirken röportajımızı okuyacak tüm okuyucularınıza selam ve sevgilerimi gönderiyorum.

Yayın hayatınızda dün olduğu gibi yarınlar için de üstün başarılar diliyorum. Bizlere bu fırsatı verdiğin için tekrardan teşekkürlerimi sunuyorum.